14 Aralık 2021 Salı

Vi Keeland Serisi | Kitaplarım

 Merhabalar !

Bugün sizlere bir anda tanıştığım bir yazarın kitaplarından bahsedeceğim. Bir anda karşılaştım ve bir anda çevrilen tüm kitaplarını okumaya çalıştım . İşte o yazarımız  Vi Keeland ve şimdi bahsedeceğimiz kitapları. . . 


Sevgili yazarımızın kitapları temel olarak aynı mantığa dayalı ! Tüm kitaplarda bu mantık farklı versiyonlarda tekrarlıyor. Ama tarih bile tekerrürden ibaretken bunu çok görmüyorum. Aynı mantık olsa bile hepsini severek tutku ile okudum. Genel olarak ulaşılmaz görünen yakışıklı bir erkek karakter yolları bir şekilde birleşen güzel kadınlar... Bu yakışıklı adamların ne kadar yaralı olduğunu okuyoruz ve iyileşmelerini... Ben her kitap severek okudum hepsinden farklı tat aldım. çünkü tüm karakter canlıydı ve farklıydı. Kimi çok duygusal kimi çok mantıklı...Şu belirtmekte fayda var kitaplarda fazlaca +18 öge var. Rahatsız oluyorsanız bu kitapları tavsiye etmem. Ama ben bu yazarımızı okumayı çok sevdim. O sebeple çıkacak kitabının siparişini verdim Adı Rakipler !


Yazımızda alıntı yapacağımız kitapları hemen sıralıyorum. Bu sıralama kendi kafama göre yaptığım bir sıralamadır. 😀 

1.En güzel Hatam

2.Egomanyak

3.Nefret Mektupları 

4.Ukala Piç

5.Narsist

6.Oyuncu

7.Patron

1. İşte benim ilk okuduğum Vi Keeland kitabı En güzel Hatam

''Rachel, Caine West’le ilk kez karşılaştığında bir bardaydı. Onu en iyi arkadaşının dalavereci şerefsiz sevgilisi sanmış ve ağzına geleni söylemişti. Kusursuz bir gülümseyişe sahip arsız adamın onun sandığı kişi olmadığı ortaya çıktığında ise bir özür bile dilemeden kaçıp gitmişti. Sonuçta koca şehirde onunla bir daha karşılaşma ihtimali neydi ki?''

İşte o ihtimalin gerçekleşmesi ile başlıyor tüm olaylar ! Rachel ve Caine 'nin hikayesi...

“Görmüyor musun? Tanrı meşguldü, o yüzden bana bir meleğini gönderdi. Bana özel bir koruyucu melek. Tanrı bana seni gönderdi.”

Ya bu kitaplara beni bağlayan belki de bu duyguların bu kadar güzel ve derin anlatılmasıydı.

 “Senin orada olmadığın her seferde bir şey eksikmiş gibi hissettim.” 
“Eksikti. Kalbinin küçük bir parçası.” Gülümsedi. 
“Onu ben aldım ve sana geri getirdim.” 
“Hayır, getirmedin Rachel. Kalbim daima senin ve onu asla geri istemiyorum.”

"Bazen kendi yolumuzu kendimiz belirleriz. Bazense yol bizim için yaratılır ve yalnızca onu takip ederiz."

2. En sevdiğim kitaplarından biri Egomanyak


Drew Jagger’la tanıştığım akşam, Park Avenue’daki yeni ofisimi ilk kullanışımdı. Dövüş hareketlerimi üstünde denemeden hemen önce 911 aradım. Beni hızlıca alaşağı etti, sonra onu dövmeye girişmeme güldü. Ofisime izinsiz giren kişi tabii kendini beğenmiş olacaktı, ne bekliyordum ki? Fakat ofise izinsiz giren o değilmiş. Benmişim. Ofisi kiralarken dolandırılmıştım. Tamamen zıt kişilerdik. Drew öfkeli, inanılmaz yakışıklı ve ilişkileri bitiren biriydi. Benim işim ise insanların evliliklerini kurtarmalarında yardımcı olmaktı. Aramızda ortak olan tek şey, aynı ofisi kullanıyor olmamızdı. Bir de gün geçtikçe inkâr etmesi zorlaşan çekimimiz.

Bu kitapta da yakışıklı avukatımızın kızımız için mücadelesini okuyoruz. Nerede geri adım atılması gerektiğini görüyoruz. Lezzetli komik bir hikaye bizi avcunun içine alıveriyor . İnanamıyorsunuz. Ah diyerek gülüyorsunuz . Kitabı tek seferde bitirmiştim . Şimdi Size bir kaç alıntı bırakıyorum.

"Mesafeler sadece aşkın ne kadar uzağa seyahat edebildiğini gösteren bir test."

“Hayatına renk katmama izin vereceğini mi söylüyorsun?” 
“Zaten kattın diyorum. Sen siyah beyaz dünyamdaki kırmızımsın.”


“Birisini daha iyi tanımanın en iyi yolu hiç beklemediği anda cep telefonundaki fotoğraflara bakmaktır.”



3.işte almak için çok uğraştığım  Nefret Mektupları 



Her şey mavi bir kâğıda yazılmış gizemli bir mektupla başlar... Charlotte Darling yıkılan hayalleri ve umutlarıyla birlikte daha kutusundan bile çıkarmadığı gelinliğini satmak için bir ikinci el mağazasına geldiğinde kaderinin değişmek üzere olduğunun farkında değildir. Mağazada eski bir gelinlik dikkatini çeker. Gelinliğin etek kısmına bir aşk mektubu iliştirilmiştir... Hayallerimi gerçekleştirdiğin için teşekkür ederim... Charlotte bu hikâyenin nasıl burada sonlandığını merak ederek bu mektubun peşine düşmeye karar verir.

Bazen aradıklarımız ile bulduklarımız birbirinden çok farklıdır. Bazen farklı gördüğümüz şeyler ise kendimizi oluşturduğumuz kabuktan ibarettir. Bu kitapta kalbimizi çalan ve kalbimizi kıran bir sürü şey okuyoruz . Ama yine olsa yine okuruz demekten kendimizi alamıyoruz. İşte alıntılarımız

" Birini sevdiğinde, onlar kendileriyle ilgilenemediğinde onlarla ilgilenmek bir onurdur, yük değil."

“Kadın, ‘Hayalperest olduğum için beni bağışla ‘, dedi ve adam elini tutarak cevapladı, ‘Daha erken gelip de seninle birlikte hayal kuramadığım için beni bağışla. “

“Bir insana birini sevdiremezsin. Fakat tam tersi de doğru. Hiçbir şey seni bir insanı sevmekten de alıkoyamaz. Seni sevmemek için çok uğraştım, Charlotte. Fakat seni bütün kalbim ve ruhumla seviyorum.”


4.Vazgeçemeyeceğim bir kitap Ukala Piç


Nebraska’nın ortasındaki bir benzinliğe değil, en çılgın fantezilerime layık biriydi. Ülkeyi boydan boya arabamla gezerken Chance adında seksi, ukala bir Avustralyalı ile karşılaşacağım aklıma bile gelmezdi. Arabam bozulunca bir anlaşma yaptık. Sonra da bir baktım beraber yolculuk ediyor, geceleri otel odalarında cinsel çekimimizin gerginliği içinde oturuyor ve plansız maceralara çıkıyorduk. Sıradan bir gezi, hayatımın en önemli yolculuğuna dönüşmüştü. İşler ciddiye binene kadar her şey çok güzeldi. Onu istiyordum ama Chance hamlede bulunamıyordu. Onun da beni istediğini sanıyordum ama bir şeyler onu bundan alıkoyuyordu. O ukala piçe âşık olmamam gerekiyordu, özellikle yollarımızın ayrılacağını biliyorken. Her güzel şeyin bir sonu vardır ne de olsa, öyle değil mi? Fakat kendi sonumuzun böyle olacağını asla tahmin edemezdim.

İnsanın bu kitabı okuyunca yolculuğa çıkası ve aşık olası geliyor. Tabi her şey kitaptaki gibi mükemmel gitsin ister herhalde . Ama kitapta da işler bir yerden sonra sarpa sarıyor. O sebeple insan diyor işte her şey aynı anda mükemmel olamaz.Komik diyalogları bizi güldüren Chance ' e o kadar üzüleceğim aklımdan geçmezdi herhalde .Bence en efsanevi karakter o keçi idi. okuyunca keçi ile ilgili konuşmak için beni bulun lütfen 😂
İşte alıntılarımız...
"Bazen, gerçekten ihtiyaç duyduğun şeyin farkına varman için her şeyi kaybetmen gerekir."

Chance beni kaldırımın ortasında durdurdu. Suratımın dibinde konuştuğu için nefesindeki alkol kokusu burun deliklerime doldu. 
“Evlen benimle prenses.” 
“Ne?” 
“Gayri meşru bir keçimiz, sahte bir çocuğumuz var.”
 Kahkaha attı. 
“Seni dürüst bir kadın yapmamız için sahte bir düğün töreni de yapmamız uygun olur.” 
“Delisin sen!”




5.Narsist

New York Times’ta dört hafta boyunca birinci sırada kalan bir aşk hikâyesi. Gün, her zamanki gibi başlamıştı. Tren koridorunun öbür ucundaki adam beni büyüleyene dek. Küçük dağları o yaratmış gibi telefonda birine bağırıyordu. O takım elbiseli, kibirli adam kendini ne sanıyordu, Tanrı mı? Aslında bir tanrıya benziyordu. O kadar. Durağı geldiğinde aniden kalkıp gitti. O kadar aniydi ki telefonunu düşürdü. Telefonunu ben almış olabilirim. Tüm fotoğraflarını karıştırmış ve birkaç numarayı aramış da olabilirim. Geri verecek cesareti toplayana kadar gizemli adamın telefonunu günlerce tutmuş olabilirim. Şehrin öbür ucundaki havalı şirketine kendimi sürüklediğimdeyse beni görmeyi reddetti. Ben de telefonu küstah pisliğin ofisine bıraktım. Bu arada telefonunda edepsiz bir fotoğraf bırakmış olabilirim.

Telefonlara bağıran kibirli bir adam . Sonunda yüz çevirdiği kadını nasıl arar ? Neler yapar ? Okurken eğlendiğim bir kitaptı. Hele o fotoğraflar ve yazışmalar gerçekten çok güzeldi. İşte alıntılarımızı bırakıyorum.


"Arkamı dönüp gitmemin yapılacak doğru şey olduğunu biliyordum ama başınıza gelen en iyi şeyi nasıl birakıp giderdiniz?"

“İnsanları gerçekten oldukları gibi görmek zaman alır. Kendin olup sabırlı olmalısın; en sonunda gerçek seni görecektir.”


6.Oyuncu




Brody Easton'la ilk karşılaşmamız maçtan sonra soyunma odasındaydı. Profesyonel bir spor muhabiri olarak ilk röportajımı yapacaktım. Ünlü oyun kurucu ise bana kendini açmaya karar vermişti. Kendini derken, sırlarından bahsetmiyorum. O küstah pislik, ben tam da ilk sorumu sorarken havlusunu düşürüvermişti. Yayındayken. Ama ben oyuncularla çıkmazdım. Futbol dünyasında çalışan az sayıdaki kadından biri olduğum için değildi sadece. Bir sporcuyla tabii ki görüşebilirdim. Kastettiğim diğer tip oyunculardı. Hani bilirsiniz – yakışıklı, güçlü, ukala, sürekli birilerini yatağa atmaya çalışan. Brody Easton kesinlikle aralarındaki en iyisiydi. Her kadın, onu değiştirecek kişi olmanın hayalini kurardı. Fakat onun tek beklediği, uğruna değişmeye değer bir kadındı ve şansa bakın, o kadın bendim.


7.Patron

Chase Parker’la ilk tanıştığımda verdiğim ilk izlenim pek hoş sayılmazdı. Beraber yemeğe çıktığım adamdan beni kurtarması için restoranın tuvalet sırasında telefonla arkadaşımı arıyordum. Telefonda dediklerimi duyduğunda benim adi biri olduğumu söyleyip istememiş olmama rağmen tavsiyede bulunmuştu. Ona çenesini kapamasını söyledikten sonra beraber çıktığım adamın yanına geri dönmüştüm, o da beraber olduğu kadının yanına. Yanımızdan geçerken bana o muhteşem gülümsemelerinden biriyle baktı. Gece boyunca onun oturduğu tarafa kaçamak bakışlar atmaktan kendimi alamadım. Birkaç kez göz göze geldikten sonra beraber olduğu kadınla birlikte masamıza geldi ve eskiden beri tanışıyormuşuz gibi bir hikâye uydurup beni içinde bulunduğum durumdan kurtardı. O yemekten sonra Chase’i çok düşündüm. Bir ay sonra yeni işime başladığımda kendisinin patronum olacağını bilmiyordum tabii…

Repliklere diyaloglara bayıldım. Çok eğlendim okurken zekice kurgulanmış sohbetlere bayılırım . En çok eğlendiğim kitaplardan biriydi herhalde :) 

''Bir kadına yaşını, kilosunu ya da saçını boyayıp boyamadığını asla sormaman gerektiğini bilmiyor musun?''

Siz Vi Keeland kitaplarından hangilerini okudunuz? 

Hangilerini sevdiniz?


Başka yazılarda görüşmek üzere 
- Hayalci



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÖFKE KRALI- ANA HUANG