19 Ocak 2025 Pazar

ÖFKE KRALI- ANA HUANG

 

Merhabalarım olsun 

Bugün karşınızda uzun zamandır okumadığım tarzda bir kitapla karşınızdayım ."Öfke Kralı"

Öncelikle tamamen yetişkinler için olduğunu söylemeliyim . +18 sahnelerin bolca bulunduğu bir kitap olur kendisi.. Bu uyarımı yaptıktan sonra gelelim kitabımıza.

       

Sevgili yazarımızın Türkçeye çevrilen her eserini okuyorum hemen hemen. Bu sebeple genel bir hikaye ve karakter tarzı var. Ama her karakterin başka bir yanına aşık oluyoruz. Burada Erkek karakterimiz Dante RUSSO.. Ah karanlık görünen bir karakter ama ona rağmen sevgili yazarımız yazdığı en az karanlık karakter de denebilir. Ama insan bir şekilde hem çok seviyor hem de nefret ediyor bu adamdan ..

“Birlikte iyi olmadığımızı düşünüyorsun ama sana aksini kanıtlayacağım. Bana zaman ver, mia cara. Tek istediğim bu. Bir de seni istiyorum.”

Kadın Karakterimiz ise Vivian Lau ...  Hikayedeki tek suçu ise böyle bir aileye sahip olmak diyebiliriz. Çok fazla bilgi vermek istemiyorum ama aralarındaki kimya insanın hoşuna gidiyor. o duygusal geçişler bazı noktalarda kalbimizi kırdı.. Ama Dante'ye kızarken bile hak vermek beni paramparça etti. 

Şunu söylemeliyim  ki bu kitapta yığınla klişe var . Ama ben bazı klişeleri sevdiğim için bu kitabı da sevdim . 

“Yeni tanıştığın bir kadını ilk günden aramak çaresizlik göstergesi sayılabilir.”

“Doğru, mia cara…Çünkü çaresizim.”

Bu kitaba puanım 7.4/10

Başka Kitaplarda görüşmek üzere. . .

12 Ocak 2025 Pazar

VİSAL -AHU DÖNGÜSÜ HÜMEYRA


 Merhabalar

Bugün Sevgili yazarımız Hümeyra 'nın kaleminden çıkan Dokuz Yayınlarından basılan Visal ile karşınızdayım.

      


"Ne davası ?" diye tedirgince yerinde doğrulup yüzüme baktığında 

"Gönül " dedim gülerek. "Benim seninle bir gönül davam var."

Demir ALACALI ... Ah..

Bir insan ancak bu kadar güzel sevebilirdi. Üzerine titreyebilirdi. Demir sadece bir kitap karakteri olabilir. Çünkü bu kadar hatasız ve kusursuz sevgi başka yerde bulunamaz sanıyorum. Ama bu kadar gerçek hissettirmemeli idi.

"Kendini ele veriyorsun, Ahuşan," dedi zafer kazanmış bir ifadeyle.

"İstemiyorum deyip benden kaçarken , aslında sen varacaksın günün sonunda benim yanıma"

Ahuşan gerçekten Demir'i sevdi mi bilinmez ama Demir'in sevgisini sevdiği kesin ! Yani şartları bambaşka olsaydı. Ahuşan daha normal bir ailede yetişse idi nasıl olurlardı sorusunu kafamdan atamıyorum. Çünkü bazen şunu hissettik Ahuşan Demir'in mecburiyetler karşısında duruşunu sevdi.

Gerçi sevgi bazen neyi sevdiğini bilmemekti galiba ..

Sevgili yazarımız ne yazsam okurum derim. Ama kitapları arasında en az sevdiğim bu kitap olabilir . Çünkü Ahuşan'dan emin olamadım bir türlü.  . .

"Alacalı Ahuşan. . . Bana yazılmış gibisin...."

"Sabrın sonu selametse..."Elleri benden ayrılıp bir iki adım karşıma geçse de sözleriyle beni kendine mühürledi sanki."Yemin ederim ; benim selametim bir sen, tek sen olacaksın."

Benim  Puanım 6.5/10

Başka kitaplarda görüşmek üzere. . .

 

                           

 

                                     YÜZÜKLERİN EFENDİSİ : GÜÇ YÜZÜKLERİ

 

             Çok çok uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar:)

 

 Yüzüklerin Efendisi evrenini sevenler için yapılmış bu dizi oldukça ses getirdi. Diziyi daha iyi anlamak için Yüzüklerin Efendisinin 3 seri filmini ve hobbit serisini izlemek gerekiyor bence. Bende daha önceden izlememe rağmen baştan başlayarak filmleri tekrar izledim:) İyi ki de izlemişim dizi benim için daha anlaşılır oldu. Dizinin 2 sezonu yayınlandı. Ve devamı gelecek şekilde bitirdiler. Henüz 3. sezondan bir haber yok maalesef.

 

Evet gelelim şimdi dizi nasıldı neler oluyor...

 

                                              Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri - yayında 

 

Başlangıç Tarihi: 2022 | 60 Dak. | Macera, Dram, Fantastik

Orijinal adı : The Lord Of The Rings: The Rings Of Power

Oyuncular: Morfydd Clark, Charles Edwards, Charlie Vickers

Ülke:ABD


Kısaca konusu ise şu şekilde;

J.R.R. Tolkien'in romanlarından esinlenen Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri, Orta Dünya'nın Hobbit veya Yüzüklerin Efendisi filmlerinden binlerce yıl öncesinde yaşananlara odaklanıyor. Filmlerin başlangıcı anlatmakta.Dumanlı Dağlar'ın en karanlık derinliklerinden Lindon'un (Elflerin diyarı) görkemli ormanlarına, ada krallığı Numenor'dan, haritanın en uzak noktalarına kadar tüm bu diyarların ve karakterlerin yarattığı destan, orklar ve daha fazla canlı ile görsel bir şölen sunmaktadır.

 

Gelelim kostümleri ve rolleri ile görsel şölen sunan oyuncularımıza;



Foto Galeri: Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri'nin ilk bölümlerinde  karşımıza çıkan ve çıkacak tüm önemli karakterler

                                

 

              Morfydd Clark 'ın canlandırdığı Galadriel karakteri izleyenlerin gönlünde taht kurdu. Kararlılığı dik başlılığı ile herkese kafa tuttu ama sonucunda kendisi de kandırılan oldu.(burası spoi sayılabilir:) Yüzüklerin efendisinden bildiğimiz Lady Galadriel karakterinin genç hali olması ile de ayrıca kalbimizi çaldı. Güçlü bir kadın ve ayrıca bir komutan olarak ben ağzım açık izledim bazı bölümlerde.

 

 

Elrond - Robert Aramayo


 

            Elrond karakteri Galadriel 'in en yakın dostu ve sırdaşı. Ara sıra sinir etse de gönlümüzde taht kuran karakterlerden. Galadriel'e her seferinde inanmasa da dizinin sonunda tamamen inanıyor galiba:) Cüce Prens Durin ile olan dostluğu ve sahneleri içimizi ısıttı. Cüce diyarı ve güç yüzüklerin yapımındaki rollerini öğrenmek dizinin en güzel yanlarıydı.

 

 

Poppy Proudfellow - Megan Richards 

 

Nori ve Popy dizinin bence en tatlı, neşeli ve benim favorim olan karakterleri. Meraklarından dolayı başlarına gelmeyen kalmasa da diziyi bence farklı bir boyuta taşıdılar. Yabancı ile tanıştıktan ve ona yardım ettikten sonra bir de onun peşinden gitmeleri Popy 'e hayatının aşkı ile tanışma fırsatı verdi. 


 

Peki en önemli soru şu;

Yardım ettikleri bu Yabancı iyi biri mi kötü mü? Ve kim olduğunu öğrendiğinide eminim çok şaşıracaksınız...

Daha yazma ile bitmeyecek o kadar çok karakter var ki. Hepsi de diziyi farklı bir boyuta taşımış.

Cücelerin dünyasında  kralı ve prensin ailesi(özellikle prensin eşi kalbimizde taht kurdu), Kocaayaklar göçebe yaşamları ve gelenekleri, Orklar ve baba dedikleri Adar, Saruman karakteri ve kimliğini saklamak için kılık değiştirmeleri, Numenor ve halkı Celebrimbor ve güç yüzüklerin yapıldığı atölye ...

Evren o kadar güzel kurulmuş ki ben izlerken hiç sıkılmadım. Gerçekten teknolojinin geldiği son nokta bu mu diye hayret ediyor insan ...

İzleyecekleri şimdiden kıskandım sizi güzel bir senaryo ve görsel şölen beklemekte..

İyi seyirler.

Dizisever'den

 

5 Ocak 2025 Pazar

MİÇO-SELVİ ATICI

 MİÇO –SELVİ ATICI




"Sevmek güzel şeydi. İyileştirici bir etkisi vardır. Merhem gibi."


Merhabalar bugün karşınıza “Miço” ile geldim . Kitap ile ilgili tüyo vermeden anlatacağım . okumayanlar tekrar okuyabilsin isterim çünkü !Sevgili yazarımızın gerçekten çok farklı kalemi var. Hayatın çok kötü tarafını çok kötü insanları gösterip sonrasında gerçek olamayacak muhteşem karakter ile tanıştırıyor .

 

Ela başına gelen o olaydan sonra hayatta kalmasını anlatıyor . Ama çok farklı bir yerden bakıyor hem çok klişe demek istiyorum ama klişe dersem de haksızlık etmiş olacağımı hissediyorum.   Klişe demek istiyorum çünkü başrol bir erkek var, klişe dersem haksızlık etmiş olurum çünkü muhteşem falan değil insan… Normalde olan biri.. hataları korkularıyla gerçek bir insan… Miraç …

"Cebimde son kalan paramla yemek mi yiyeyim , Ela 'ya sevdiği  kitaplardan mı alayım diye düşünürdüm.
Hep sen kazandın. Hep ben aç kaldım."


Dahası da onun başında da dertler var ve onlarla mücadele şekli o kadar güzel ki! Kitabın bir kısmında şunu söylemek istedim Miraç ‘a’ Başroller böyle yapmaz ama!’ Öyle gerçekçi bir yanı var ki!


Ama sevmek gerçekten iyileştirici bunu görüyorsunuz. Karakterlerimiz mucizevi şekilde iyileşmiyor. Zamanla travmalarla mücadele ediyorlar. Sanki bir yanım onlarla yara aldı , onlarla iyileşti diyebilirim.

Bir kez daha şaşırdım… Yazarın kalemine hayran oldum. 

"Sana bakabilirim ,Miço ."
Başını sertçe salladı.  "Bize bakabilirim .Ağladığında gözyaşlarını silerim,düştüğünde ayağa kaldırırım,üşüdüğünde ısıtırım, git dersen giderim . Gel dersen gelirim .
Romantik bir adam değilim. Öyle güzel, allı pullu kelimelerim olmaz belki . Beni bilirsin düz adamın tekiyim . Ama seni severim . Öyle çok  severim ki sözlere ihtiyaç duymazsin.  Öyle çok severim ki , kendini unutursun .Öyle çok severim ki  ,belki bu sevgiden korkarsın."
Miraç, kendi kendine güldü. 
"Öyle çok seviyorum ki ben bile korkuyorum! "

Benim Puanım 8.5/10

Başka kitaplarda görüşmek üzere

19 Ocak 2022 Çarşamba

 

THE SİLENT SEA

Herkese merhabalar:)

Uzun zamandır Kore dizileri hakkında yazmıyordum. Sevdiğim oyuncu  sevdiğim bir dizi ile dönünce dönmek şart oldu. Evet evet namı değer Goblin yeni ve oldukça heyecanlı bir dizi ile sahalara geri döndü. Haydi gelin birlikte dizimizi keşfe başlayalım.


Ad: The Silent Sea

Tür: Gerilim, Fantastik/ Bilim Kurgu

Bölüm Sayısı:8

Yayın Tarihi: 24 Aralık 2021

Dili:Korece

Dizinin konusuna kısaca bakarsak;

Dizi gelecek zamanda su sıkıntısı çeken bir dünyada geçmektedir. Dünyada her şey su karşılığında yapılmakta, insanlar sınıflarına göre alacağı su miktarı belirlenmektedir. Uzayda terk edilmiş bir araştırma enstitünden numunelerin alınması için bir grup uzaya gönderilir. Enstitünün neden terk edildiği orada neler  yaşandığı herkesin bildiğinden çok farklıdır.

Karakterimizden bahsedecek olursak;


Gong Yoo dizide Uzay ve Havalık' da görevli bir asker ve aynı zamanda uzaya gidecek grubun lideridir. Kızı hasta olduğu için bu zorlu görevi kabul etmiş ve görevi başarmak için ne gerekiyorsa yapacaktır.


Bae Doo Na dizide astrobiyolog  Dr. Song Ji an karakterini canlandırmaktadır. Araştırma istasyonunda olan biteni anlamak için bu görevi kabul etmiştir. Çünkü ablası kapatılan istasyonda çalışmış ve hayatını yitirmiştir.

Dizi başlarken Amerikan tarzı bilim kurgu tarzı başlaması çok hoştu. Gelecek dünyayı çarpıcı ve insanı ürperten şekilde seyirciye geçirdiğini düşünüyorum. Bölümlerin çoğu uzayda ve uzay istasyonunda geçmektedir.

İstasyona girerken bir şeylerin anlatılanlardan çok farklı olduğunu ve bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başlarlar. Aradıkları şeyin ne olduğunu bilmeden istasyonu araştırmaya koyulurlar.



Bu resimde istasyona giden grubun bir fotoğrafı. Kimler bu istasyondan sağ çıkacak? Ve en şaşırtıcı olan bu görevin tam olarak ne olduğunu bilip gelen ve numuneyi almaya çalışan kişiler kim acaba?

BURADAN SONRASI BİR ÇOK SPOİ İÇERMEKTEDİR!!!!!

İstasyonu keşfetmeye başlar başlamaz bir çok ceset bulmaya başlarlar. Gizem buradan sonra başlamaktadır. Mürettabatın radyasyondan öldükleri kendilerine söylenmiştir. Fakat istasyonda her şey normaldir. İlk İhaneti numuneleri almaya giderken sonradan ekibe katılan kişiden gelir. Fakat o kişide numuneyi alamadan gizemli bir şekilde öldürülür.

Dizi buradan sonra aksiyon ve gerilim hissedecek şekilde ilerler.

Numunenin su olduğunu onlar anladıklarında benimde nutkum tutuldu. Ama bu suyun oradaki ölümlerin sebebi olması daha da ilginciydi. Ay suyu canlı bir organizma bulduğu an da saniyeler içinde çoğalmakta eğer bu insan vücudu ise kişiyi boğarak öldürmekte. Dizi hakkında bu kısın en çok hoşuma giden kısım.

İstasyonda yalnız olmadıklarını anladıkları an her şey farklı bir hal alır ve o şeyin peşine düşer. O kişi ay suyu numunelerini ele geçirmek için ortaya çıkmakta ve insanlara zarar vermektedir. Bu kişinin kalan mürettabatın deneği olduğu ortaya çıkınca hepimizin ağzı açık kaldı inanıyorum:) Mürettabat bu suyu kullanabilmek için klon insanlar üzerinde çalışarak deneyler yapılmış ve bu herkesten saklanmış.

Dizi hakkında olumsuz yorumum ucunun çok açık bırakılmasıydı. Sonunda ne olduğunu çok anlamlandıramadım. Keşke biraz daha açıklayıcı bitseydi:(

Yine de oyuncuları ve konusu için izlenmesi gereken bir dizi bence.

İzleyeceklere iyi seyirler.....

Dizisever'den...


4 Ocak 2022 Salı

Yaralasar Serisi | Maral Atmaca

 Merhabalar !

Bugün karşınızda Yaralasar serisi . . .


"Artık bunu istemeye yüzüm yok ama sen yine de hakkını helal et, sevgili."


Dört kitaplık bu güzelim serinin yazarı Sevgili Maral Atmaca

Bu seri ile ilgili çok fazla şey diyebilirim. Ne desem eksik kalacak gibi hissetsem de anlatmaya başlıyorum. Bu kitapla ben internet üzerinden yayın yapan bir platform üzerinden tanıştım ilk olarak orada okudum ve bitirdim . Ama kitap olsun çok istedim çünkü Yankı Sarmaşık bunu hak ediyordu. Hatta keşke filmi de yapılsa dedim . 



''Kötünün iyisini isteyecek kadar çaresiz bir haldeydim.  Hayır, daha iyisini istemem gibi yüksek beklentilerim yoktu.''

Kitabımız Yankı Sarmaşık tarafından anlatılmaya başlanıyor diyebiliriz. Yetimhanede bazı çocuklar damgacı tarafından damgalanıyor ve yıllar sonra damgacı bu çocukları avlamaya başlıyor .Yankı Sarmaşık da bu çocuklardan birisi! Kitabın konusu genel olarak bunu anlatsa da kitaptaki macera gizem aşk kardeşlik her şey mükemmel bir şekilde ilerliyordu. Üstelik Yankı ve Alaz karakterlerinin psikolojk değişim ve gelişimlerini okumak inanılmazdı . Yankı ve Sedef insanın içindeki iyiliği ve kötülüğü temsil ediyordu sanki. Okurken kendimi hem Yankı gibi hissettim hemSsedef gibi ! Küçük çocukların yaşadıklarına yaşamak zorunda kaldıklarına çok üzüldük merak ettik mutlu olduk onlarla yaşadık resmen. Kuzey Hakan Naz ve diğerleri . . . Hepsi çok güzeldi. Ama şimdi size kitabın beyaz atlı prensi olması gereken karakterimizden bahsedeceğim 



“Tüm hayatım boyunca herkes yaraladı beni ama kimse yaralarımı sarmadı.”


Alaz Altuğ Sipahi . Bu bir masal olsaydı prensimiz olurdun. Ama bu hikaye masal olamayacak kadar acı doluydu ve sende prense göre fazla acımasız ve zeki idin. Küçük bir kız çocuğunu önce düşürdün ve yaraladın sonra yaralarına üfledin. Sedef'e yaptığını bence en iyi bu özetlerdi . Ama Sedef ise artık düşmemeyi öğrendiğinde ilk işi Alaz 'ı düşürüp üstüne basıp geçmek oldu. Bunun için Sedefe hiç kızmadım . Çünkü öğrendiğini öğretende uygulaması kadar normal bir şey olamazdı.

Daha fazla konuşup size spoi vermek istemiyorum. O sebeple aciliyetle size de öneriyorum. Hemen okumalısınız. 




“Sokaklar korkunçtur, eğer kimsesizseniz sokaklar cehennemdir.”

“Ben ölseydim o belki ağlardı ama o ağlasaydı ben ölürdüm”

"Ölülerden korkma, yaşayanlar daha tehlikeli,"

Bu güzelim seriyi siz okudunuz mu? Ben tavsiye ederim . Okuduysanız yorumlarınızı merak ederim.
Başka yazılarda görüşmek üzere

-Hayalci

29 Aralık 2021 Çarşamba

Kemikler Şehri | Cassandra Clare -Kitaplarım

Merhabalar 😊 


İşte yeni bir serinin ilk kitabı Kemikler Şehri



Kitap Adı: Kemikler Şehri


Yazar: Cassandra Clare


Çeviren: Selim Yeniçeri


Sayfa Sayısı: 590 sayfa


Yayınevi: Artemis Yayınları


Seri: Ölümcül Oyuncaklar Serisi


Vampirler, kurtadamlar, periler, gerçek aşk ve aklınızı başınızdan alacak daha birçok şey. Ölümcül Oyuncaklar hafızanıza kazınacak!


On beş yaşındaki Clary Fray, New York’ta Pandemonium Kulüp’e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edeceği hiç aklına gelmezdi.


Hele ki, bu cinayetin daha önce hiç görmediği acayip silahlara sahip tuhaf dövmeli üç genç tarafından işleneceğini hayatta düşünemezdi! Clary, polisi arayabileceğini biliyordu fakat ceset bir anda ortadan yok olunca ve canileri Clary’den başka kimse göremediği için durumu açıklamak pek kolay olmayacaktı!


Clary’nin onları görebilmesine çok şaşıran katiller kendilerini Gölgeavcıları olarak tanıtacaktı.


Yani, dünyayı şeytanlardan arındırmaya ant içmiş gizli bir kabile!


Bu kitap bize fantastik dünyanın kapılarını sonuna kadar açıyor . Kurt adamlar vampirler iblisler gölge avcıları periler ve daha neler neler ...Hayal gücünün sınırlarını sonuna kadar zorlayan bir kitap ! hangi karakteri sevsem hangisini tutsam bilemedim . Hepsi ete kemiğe büründü zihnimde . Akıcılık ve olay akışı çok iyiydi. Ama kitapta bir olay var hiç tahmin etmemiştim. Bu olay beni şoka soktu resmen! Diğer kitapları heyecanla bekliyorum ki farklı bir durum söz konusu olsun diye ! Kitaptaki tasvirler çok güzel ve zekice kurgulanmş repliklerde ! 

Hayalgücünü zorlamak isteyen herkese tavsiye ederim.

Başka kitaplarda görüşmek üzere. . .

Hayalci 'nin puanı : 7/10


ÖFKE KRALI- ANA HUANG